Osmanlı Devleti İlk Fetihleri
Osmanlı Devleti’nin Türk beylikleriyle iyi geçinerek batı yönünde
genişleme politikasından Bizans tekfurları rahatsızdı. Osman Bey’i ortadan kaldırmaya
yönelik planlar yapıyorlardı. Bu durum karşısında Osman Bey beyliğini güçlendirmek
için 1298’de Yarhisar ve Bilecik’i fethederek beyliğin merkezini Bilecik’e
taşıdı.
Osmanlılar Bilecik’teki demir madenini işleyerek ordunun
silah ihtiyacını karşılamışlardır. Bu sayede Osmanlı Devleti ekonomik ve askeri
bakımdan güçlenmiştir.
Osman Bey’in ilk yıllarında Osmanlılar Türkiye Selçuklularına
bağlı bir uç beyliği konumundaydı. Türkiye Selçuklu sultanı III. Alaeddin
Keykubat’ın İlhanlılar tarafından tahttan indirilerek Tebriz’e götürülmesi nedeniyle
Anadolu’da siyasi bir boşluk oluştu. Bu dönemde bazı Türkiye Selçuklu yöneticileri
Osmanlı Beyliği’nin hizmetine girdiler. Bu gelişmeler üzerine Osman Bey 1299
yılında bağımsızlığını ilan etmiştir.
Türkiye Selçuklu yöneticilerinin Osmanlı hizmetine girmelerinde
Osman Bey’in Türk beylikleriyle iyi geçinip Bizans ile mücadele etme politikası
etkili olmuştur.
Osman Bey fetih politikasına devam ederek Yundhisar ve
Yenişehir topraklarını fethetti. Böylece Osmanlı sınırları İzmit’e yaklaştı.
Osman Bey, Türk töresinde, “Fetheden fethettiği yerin sahibidir.”
anlayışına uygun olarak ele geçirilen yerleri kardeşi, oğulları ve silah
arkadaşlarına dirlik olarak vermiştir. Bu durum Osmanlı topraklarının
genişlemesini hızlandırmıştır.
Osman Bey genişleme
politikası takip ederken komşularıyla barış içinde
yaşamaya da önem
vermiştir. Kardeşi Gündüz Alp’in genişlemek için komşu şehirlere saldırma
önerisini reddetmiştir.
Osman Bey böyle bir durumda Osmanlı şehirlerinin
gelişemeyeceğini düşünüyordu.
Osman Bey, sınırların genişlemesinin yanında şehir
hayatının canlanmasına ve ticaretin gelişmesine de önem veriyordu. Örneğin
Eskişehir’de kurulan bir pazarda bir Türk’ün Bizanslı tüccardan aldığı bardağın
parasını ödememesi üzerine Osman Bey o kişiyi cezalandırarak Bizanslı tüccarın
mağduriyetini gidermiştir. Osman Bey’in bu tutumu fethettiği yerlerdeki eski
Bizans halkının Osmanlı yönetimini benimsemesini kolaylaştırmıştır.
Koyunhisar Savaşı (1302)
Osman Bey’in batı yönündeki ilerleyişine karşı Bizans tekfurları
Bursa tekfurunun önderliğinde birleştiler. Koyunhisar’da yapılan savaşı Bizans’ın
tekfurlara yardım göndermesine rağmen Osmanlılar kazandı (1302). Bu savaştan
sonra, Türklere İzmit yolu açılmış, Bizans’ın elindeki Bursa üç tarafından
kuşatılmıştır.
Orhan Bey, başkenti Bilecik'ten ipek üretiminin ve ticaretinin
merkezi olan Bursa’ya taşımıştır. Bursa'nın fethedilmesi Osmanlı Devleti’nin
ekonomik ve siyasal bakımdan güçlenmesini sağlamıştır.
Palekanon (Maltepe) Savaşı (1329)
Bursa’nın fethinden sonra Kocaeli yarımadasındaki fetihleri
hızlandıran ve İznik’i kuşatan Osmanlılar devletin sınırlarını İstanbul
Boğazı'na kadar genişletti. Bunun üzerine Bizans karşı saldırıya geçti. Orhan
Bey de İznik kuşatmasını kaldırarak Bizans üzerine yürüdü. Maltepe’de
karşılaşan iki ordu arasındaki savaşı Osmanlılar kazandı. Bu dikkat çekici
başarıdan sonra hem Bizans hem de Anadolu’daki Türk beylikleri Osmanlıların
faaliyetlerini daha yakından takip etmeye başlamışlardır.
Maltape Savaşı, Osmanlı Devleti’nin İznik ve İzmit’i fethetmesini
kolaylaştırmıştır.
İznik (1331) ve İzmit’in (1337) Fethi
Orhan Bey Maltepe Savaşı’ndan sonra İznik’i yeniden kuşatarak
teslim aldı (1331). İznik’e gelen Orhan Bey, Hristiyan halktan isteyenlerin şehirden
ayrılabileceklerini, isteyenlerin de cizye (baş vergisi) ödemek şartıyla, kendi
inanç, âdet ve törelerini koruyup yaşamlarını sürdürebileceklerini
bildirmiştir.
İznik’ten sonra kuşatılan İzmit de Osmanlı egemenliğine
alınmıştır. Bu fetihlerle Kocaeli Yarımadası egemenlik altına alınarak
Bizans’ın Anadolu’daki varlığına büyük ölçüde son verilmiştir.
Orhan Bey, İznik’i Bizans’a karşı yapılacak seferler için
askerî üs olarak kullanmak üzere merkez yapmıştır. Orhan Bey’in İznik ve
İzmit'i fethettikten sonra Hristiyan halka yönelik hoşgörülü politikası ve
onların haklarını devlet güvencesi altına alması bu şehirlerde kalıcı bir
egemenlik kurmasını sağlamıştır.
Karesi Beyliği’nin Osmanlı Topraklarına Katılması
Orhan Bey döneminde Osmanlı Devleti’nin güçlenmeye başladığı
sırada Karesi Beyliği iç çekişmelerle uğraşıyordu. Bu durumu iyi değerlendiren
Orhan Bey, Karesi Beyliği’ni topraklarına kattı (1345).
Karesi Beyliği’nin Alınmasının Sonuçları
- Güney Marmara kıyıları (Balıkesir, Çanakkale) Osmanlı egemenliğine alınmıştır.
- Karesi Beyliği’nin donanması Osmanlı Devleti'nin eline geçmiş, Osmanlı Devleti denizcilik alanında gelişme göstermeye başlamıştır.
- Osmanlıların Rumeli’ye geçmesi kolaylaşmıştır.
- Anadolu’da Türk siyasal birliği sağlama yolunda ilk adım atılmıştır.
- Karesi Beyliği’nin Hacı İlbey, Ece Halil ve Evrenuz Bey gibi tanınmış komutanları Osmanlı Devleti’nin hizmetine girmiştir.
çok iyi yazılmış tşk
YanıtlaSil