Osmanlı Ekonomisi Hakkında Bilgi
Osmanlı Ekonomisi, Osmanlı Ekonomisi Hakkında Bilgi
İnsan
Osmanlı Devleti’nde halka reaya denirdi. Osmanlı ekonomisi için insanlar büyük öneme sahipti. İnsanlar uğraş
alanlarına uygun olarak köy, kasaba veya şehirlerde yaşarlardı. Yaptıkları
ekonomik faaliyetlerden dolayı devlete vergi verirlerdi.
Osmanlı Devleti'nde düzenli bir nüfus sayımı yapılmamıştı.
Ancak toprakların ve üzerinde yaşayan İnsanların kaydedildiği tahrir defterleri
Osmanlı nüfusu hakkında önemli bilgiler vermiştir.
Osmanlı Devleti’nin ilk yıllarında savaşlar, kıtlık, salgın
hastalıklar gibi nedenlerden dolayı genel nüfus azalmıştı. Ancak yeni yerlerin
fethedilmesine, güvenliğin sağlanmasına ve ekonomik durumun iyileşmesine bağlı
olarak zamanla nüfus artmıştır.
Toprak
Osmanlı ekonomisi için önemli olan diğer unsur ise topraktır. Osmanlı Devleti’nde ekilebilen toprakların çoğu devletin
malıydı. Bu topraklara miri arazi adı verilirdi. Osmanlı Devleti kendisine ait
toprakların kullanım hakkını reayaya vermişti. Halka toprakları dağıtırken her
aileye geçimini sağlayacak büyüklükte arazi verilmesine dikkat edilmiştir. Bu
uygulama Osmanlı Devleti'nin sosyal devlet anlayışını benimsediğini
göstermektedir.
Tımar sistemi içinde kullanım hakkı halka verilen topraklara
çift deniyordu. Kullanım hakkı çiftçilerden çocuklarına geçiyordu.
Tarım
Osmanlı ekonomisi büyük ölçüde toprağa dayalıydı. Bu nedenle
devletin en önemli gelir kaynağını da tarım oluşturuyordu.
Devlet tarafından ekilip biçilmesi için toprak verilen
köylü, kullanım hakkına sahip olduğu bu toprakları ekip biçerek kendi geçimini
sağlar, öldüğünde ise toprakları çocuklarına geçerdi. Ancak köylü toprağı
satamaz, vakfedemez ve devredemezdi.
Miri arazilerde köylü, tımar sahibi ve devletin karşılıklı
sorumlulukları vardı.
Hayvancılık
Hayvancılık Osmanlı ekonomisinin temel unsularından biri
olmuştur. Osmanlı Devleti’nde et ve süt gibi temel gıda maddelerinin
karşılanmasının yanı sıra ulaşım, taşımacılık, ve dokumacılık sektöründe de hayvancılıktan
yararlanılmıştır.
Osmanlı Devleti’nde özellikle konar - göçer aşiretler hayvancılıkla
uğraşmışlardır. Bursa, Balıkesir, Manisa, Aydın ve İzmit önemli hayvancılık merkezleriydi.
Başta koyun ve keçi olmak üzere sığır, manda, at, katır, deve ve eşek beslenmekteydi.
Devlet hayvancılıkla uğraşanlardan adetiağnam denilen bir
vergi alırdı.
Osmanlı Devleti’nde hayvancılığın gelişmesine bağlı olarak
Bursa ipek, Ankara tiftik, Selanik çuha, Bulgaristan aba üretim merkezi
olmuştur.
Ticaret
İç Ticaret
Osmanlı Devleti doğudan ve batıdan gelen ticaret yollarının
kesiştiği bir yerde kurulmuştu. Bu yüzden Osmanlı Devleti kurulduğu andan
itibaren ticaretin gelişmesi için çalışmalar yapmıştır.
Osmanlılar ticareti geliştirmek amacıyla;
- Ticaret eşyalarından alınan vergileri düşük tutmuşlardır.
- Osmanlı vatandaşlarının yanında yabancı tüccarların da Osmanlı ülkesinde ticaret yapmasına izin vermişlerdir.
- Ticaret yolları üzerinde hanlar ve kervansaraylar yap-mışlar, kervanların buralarda en rahat ve ucuz konaklamasını sağlayacak önlemler almışlardır.
- Ticaret yolları üzerindeki menziller arasında at, katır ve deve kervanlarının sefer yapmaları için gerekli imkanları sağlamışlardır.
- Ana yolları ve geçitleri derbentçi denilen güvenlik elemanlarının gözetimi altında tutmuşlardır.
- Şehirlere gelen malların düzenli bir şekilde dağıtılması için bedestenler, çarşılar ve kapan hanları kurmuşlardır.
Dış Ticaret
Osmanlı Devleti’nin Anadolu’da egemenlik alanını genişletmesi,
egemen olduğu topraklarda güvenliği sağlaması ve liman şehirlerini ele
geçirmesi, XIV. yüzyılın sonlarından itibaren dış ticaretin gelişmesini
sağlamıştır. Yıldırım Bayezid zamanında Erzincan’a kadar olan toprakların
alınması sonucu, İran’dan gelip Trabzon’a giden kervanlar, Bursa yolunu tercih
etmeye başlamışlardır.
Osmanlıların, Hint ve Arap mallarının Anadolu’ya giriş limanları
olan Antalya ve Alanya’yı almaları buralara gelen tüccarların güven içinde
Bursa'ya ulaşmalarını sağlamıştır.
Osmanlı Devleti’nde iç ve dış ticaretin gelişmesi,
- Ülkede üretimin artmasını
- Ülkeye para girişinin artmasını
- İşsizliğin azalmasını
- Halkın refahının yükselmesini
sağlamıştır.
0 yorum:
Yorum Gönder